Kendimizi yapay ışıklar ile aydınlatılmış ofis ortamlarına yerleştirmek, yaşam konforumuz açısından belli başlı önlemler almamızı gerektiriyor.Bunu neden diyorum? Çünkü pencere camlarından giren gün ışığı, iç aydınlatmaların sağladığı ışığa kıyasla 50 kat daha güçlü. Bu da iç ritmimizi (saatimizi) etkiliyor ve iç saatin günlük yaşam da göstermiş olduğunuz performansa etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış. Gelin önce iç ritmi ne demek ona bakalım.
Fazla bilimsel açıklamaya girmek istemiyorum, fakat biyolojik olarak iç saat; hücrelerimizin uyanıp harekete geçtiği ve yavaşladığı zaman aralığıdır. Öyle ki iç saat; organizma kan basıncını, hazmı ve özellikle de günün hangi saatinde ne kadar verimli olacağımızı belirler. Kişisel saate (ritme) aykırı yaşayanlar bir çok şey için gerekenden fazla zamana ihtiyaç duyuyorlar. Her şeyden önce kendilerini bitkin ve yorgun hissediyorlar. İç saatimizi belirleyen en önemli etmen ise gün ışığı!
İç ritmi ikiye ayrılmakta; gececiler(baykuşlar) ve gündüzcüler(tavuklar). Genlerimizin belirlediği bu iki özellik günün hangi evresin de daha aktif olduğumuzu anlatıyor. Örneğin; gündüz çalışan bir baykuş(gececi) iseniz, perdeler açık uyuyup gün ışığını erken saatlerde almaya başlayarak, iç ritminizi 1-2 hafta içinde değiştirebilir ve gündüz vaktini daha konforlu geçirebilen tavuklar(gündüzcüler) gibi olabilirsiniz. Gördüğünüz gibi ışığın hayat konforunuza etkisi çok önemli.
Şimdi gelelim aydınlatmanın, konforunuzu nasıl arttıracağına. Özellikle sonbahar-kış aylarında gündüzlerin kısalması ile birlikte karanlıkta uyanıp, loş ışıkta arabamıza biniyor, yerin dibindeki metroya binip, asansörle büromuza çıkıyoruz. Biyolojik saatimizin düzgün işleyebilmesi için gün ışığından asgari düzeyde faydalanmamız gerekli. Bu mevsimlerde artan depresyon ve moral bozukluğuyla ilgili doktorlar hastalara ışık tedavisi yazıyor. Önlem olarak ışık tedavisi uygulayan bu cihazların masa üstü olarak piyasada satılanlarını kullanabilirsiniz. Tabi ki bu kişisel bir önlem. İş veren veya yönetici olarak çalışanlarınızın verimini arttırmak için: gün ışığı alan aydınlık ofislerde iş ortamı oluşturmak etkili bir yöntem. Bu imkanınız yok ise doğru olarak, yapay aydınlatılmış ofislerde çalışanların performansının arıtırılmasına yardımcı olacaktır. Örneğin Volkswagen firmasında yapılan bir deneyi sizinle paylaşayım:
Bilim adamları fabrikanın bazı salonlarını olağan üstü ışık saçan parlak ışıklarla donatarak, yapay aydınlatılmış sosyal alanlar oluşturdular. Öyle ki bu ışıklar güneş gibi gölge verebilen özel lambalar dı. Araştırma sonunda bu ortamda vakit geçiren işçiler, kendilerini gün boyu daha uyanık hissetmişlerdi ve daha az hata yapıp, daha az doktora çıkıyorlardı.
Gördüğümüz üzere yapay ışıklarla da, gün ışığı verimliliğine yakın çalışma ortamları yaratılarak, çalışanların performansı ve sağlığı korunabilir.Bu sebeplerden dolayı her projede, doğru bir ışık seviyesi yakalayabilmek için aydınlatma rapor çalışması yapılmalıdır. Sadece bu yeterli değil ,doğru ürün seçimi ve mimari ergonomide bu bu konfor için önemli bir etmen. Sizde gün içinde yorgun ve bitkin mi hissediyorsunuz? O zaman perdeleri sonuna kadar açın ve ofisinizi daha fazla aydınlatın.