“Binaların aydınlatmasının olmadığı ve can güvenlik riskinin artığı yerde bizim ürünlerimiz devreye giriyor” diye sözlerine başlayan EEC ELECTRONICS Dış Ticaret Müdürü Boran SOYUYÜCE ile İstanbul Light 2019 fuarı öncesinde Acil Aydınlatma ürünlerinin önemi hakkında konuştuk…
-Firmanızı kısaca daha yakından tanıyabilir miyiz ?
-Elektronik cihazlar CE belgesine sahip acil aydınlatma ürünleri üretimi yapan bir firmadır. Yaklaşık 35 yıldır sektördeyiz ve şu anda tamamen acil aydınlatma ürünleri üretimi üzerine odaklanmış durumdayız. Firmamızın üretiminin %70’ini ihracat olarak (özellikle Kuzey Avrupa, Batı Avrupa vb) gerçekleştirmekteyiz. Yurt içinde de ise kaliteli ürün isteyen prestijli projelerde olmaya çalışıyoruz.
-Ürünleriniz hakkındaki bilgileri biraz detaylandırabilir misiniz?
-Acil yönlendirme, acil aydınlatma ve acil durum kitleri üretiyoruz. Bu üç başlıkta ele aldığımız ürünlerimizin (hedef kitlemizi de dikkate alarak) kalitesine özellikle çok önem veriyoruz. Bunun yanında ürün gamımızı yenilemeye ve canlı tutmaya çalışıyoruz. Yurt dışındaki bazı müşterilerimize kendi markalarımızla ODM ve OEM üretimi yapıyoruz.
EEC ELECTRONICS markalı DALI uyumlu Acil Aydınlatma ürünleri aşağıdaki standartlara uygundur.
•EN 62386 (DALI Sistem)
•EN 61347-2-7 (Armatür içinde bulunan sürücü)
•EN 60598-2-22 (Armatür)
•EN 61951 (Batarya)
•EN 62384 (Fotobiyolojik Güvenlik)
Firma olarak ürünlerimizin belgeleri ve tüm testleri yapılmış olarak tüm dünyaya rahat bir şekilde satılmaktadır.
-Acil aydınlatma denince ne anlıyoruz ya da ne anlamalıyız?
-Acil aydınlatma normal aydınlatmanın olmadığı ekstrem durumlarda devreye giren ve insanların binaları güvenli bir biçimde terk etmelerini sağlayan bir aydınlatma türüdür.
Bu durumlar açıklarsak; normal aydınlatma sisteminin yangın, deprem, terör, sabotaj gibi nedenlerle devredışı kalması sonucu derhal devreye girerek insanların güvenli bir şekilde tahliye edilmesini sağlayan ikincil bir aydınlatmadır.
Can güvenliği ile ilgili olduğu için çok önemli olmakla beraber konuya ülkemizde hak ettiği önemin verilmediğini görüyoruz. Fakat bunun böyle olmaması gerekiyor. Yurt dışında yönetmelikle ve kalite standartlarıyla ele alınan acil aydınlatma konusunda biz firma olarak standartları karşılıyoruz hatta bu standartların üzerinde üretim yapıyoruz.
Gün geçtikçe ihtiyaçlar daha komplike hale geliyor ve işin içerisine otomasyon da giriyor. Ürünlerin takip edilmeleri, bakımları, testlerinin yapılması manuel olarak çok zor. Bu noktada acil aydınlatmanın gerekliliklerinde her şeyi kendi kendine yapabilen otomasyon sistemleri devreye giriyor. Son yıllarda çok önemli can kayıplarının yaşandığı olaylara şahit olduk. Bu açıdan acil aydınlatma çok önem arz ediyor. Toplu olarak kullanılan kamu ve özel sektör yapıların çok dikkatli takip edilmesinde fayda vardır.
-Ülkemizde acil aydınlatma ile ilgili kamunun yararına olacak yaptırım ve denetlemeleri yapan bir kurum var mı?
-Ruhsat aşamasında bir takım izinler gerekiyor ancak bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum. Umarım istemediğimiz bir durumla karşılaşmadan konunun ehemmiyetine binaen daha ciddi denetleyici düzenlemeler yapılır. Bunun yanında büyük firmaların bu konuda standartlara uygun ve konuya büyük önem verdiğini de söyleyebiliriz.
-Bu konuda sizce denetleme konusunda hangi kurum (Belediye, Çevre Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı vb.) hangisi ön plana çıkmalıdır?
-Bu konuyla ilgili özellikle yurtdışında başarıyla uygulanan modeller üzerinden hareket edilebilir. Bu modeller izlenir değerlendirilir ve o modeller ülkemizde de uygulanır. Birçok ülkede ürünlerin ülkeye girişinde standartlar göz önüne alınıyor. Bizim ülkemizde de standarda uygun olmayan kalitesiz ürünlerin ülkemize girişini engelleyebilmek bile önemli bir adım olabilir, diye düşünüyorum.
-DALİ uyumlu acil aydınlatma ürünleri konusunda neler söylemek istersiniz?
-Binalar kompleks hale geldikçe ihtiyaçlar da daha karmaşık hale geliyor. Bu acil aydınlatma ürünlerinin sağlıklı bir şekilde devreye alınıp çalışabilmesi için bir takım testlere tabi tutulması gerekiyor. Dalinin özelliği, bu testleri (özel kit ve devreler aracılığıyla) kendisinin yapıp raporlaştırıp merkeze bildirmesiyle ön plana çıkıyor ve bunlar tablolaştırılıyor. Kendi testlerini kendi yapıp durumu bildiriyor olması açısından bu ürün önemli.
Sonuç olarak şirketimiz kendi uzmanlık alanı dolayısıyla DALI otomasyon sistemi ile uyumlu “Acil Aydınlatma” ürünleri üretmektedir. DALI veya KNX otomasyon işi başka bir uzmanlık alanıdır.
-Acil aydınlatma ile ilgili pazarlama konusunda DALİ ürünle ilgili yurt içi ve yurt dışı piyasaları bakımından kıyasladığımızda nasıl bir sonuca ulaşıyorsunuz?
-Kendi ürünlerimizi yurtdışına çok daha kolay satıyoruz. Çünkü bizim ürünlerimiz fiyat kalite performansı açısından yurtdışıyla çok daha kolay rekabet edebiliyor. Fakat kendi ülkemizde ciddi fiyat baskısıyla karşılaşıyoruz. Çünkü iç pazarda kalite yerine fiyat ön plana çıkıyor. Yurtdışında ise ürünün kalite sertifikası, bağımsız şirketlerce yapılmış test sonuçları isteniyor. Üretim yerini gezip görerek seçici davranılıyor.
Bu ise bizim için avantaj teşkil ediyor. Çünkü hem tecrübemizle hem de ürün kalitemizle her türlü beklentiyi karşılıyoruz ve bu da yurtdışı pazarlarında bizi daha güçlü kılıyor.
-Yurtdışındaki projelerde acil aydınlatma test ve bakımlarının garantisini nasıl takip ediyorsunuz?
-Biz üretici firmayız. Yurtdışında bakımla ilgili sürecin içinde değiliz, fakat ürünlerimize minimum beş yıl boyunca garanti veriyoruz (hem yurtiçi hem yurtdışı).
Bizim yurtdışındaki reklamasyon oranımız %0,4 yani binde 4 bu da çok başarılı bir istatistik. Yurt dışında sattığımız 1.000 üründe dört tane problemle karşılaşılabiliyor. Bu da çoğu kez kullanıcı hatasından kaynaklanıyor. Biz hep bu konuda şikâyet anlamında bir geri dönüşün olmayışı da başarımızın kanıtıdır.
-Yurtdışı pazardaki yapılanma sürecinizden bahseder misiniz?
-Yurtdışına ürün satmak dünden bugüne olacak bir şey değil bir birikim meselesi. Biz 2000 li yılların başından itibaren yurt dışına ürün satıyoruz. Bu her yıl üzerine koyarak büyümektedir. Dünya artık küçüldü, internet ortamı ve özellikle fuarlar bu konuda ön plana çıkıyor. Ancak burada en önemli olan etken doğru ve kaliteli ürün üretmektir. Biz 55 farklı ülkeye ürünlerimizi satıyoruz. Yurtdışı satışlarımız büyük oranda batı Avrupa ve kuzey Avrupa üzerinde gerçekleşiyor. Hollanda ve Norveç’te ihracatta birinci sıradayız. Kuzey Afrika bizim için büyük bir Pazar haline geldi. Özellikle orta Asya’da büyüyen pazar, ayrıca Portekiz, Belçika, Malta vb. ülkelerde de satışlarımızın ön plana çıktığını söyleyebiliriz.
-Firma olarak bundan sonraki süreçte ülkemizde üretilmeyen ama üretmeyi düşündüğünüz bir ürün var mı?
– Firma olarak Ar-ge’ye çok büyük bir önem veriyoruz. Yatırımlarımızın büyük kısmı Ar-ge olarak gerçekleşmektedir. Teknoloji artık çok hızlı gerçekleşiyor ve biz de bu yeniliklere acil aydınlatma sektöründe ayak uydurmayı ve öncü olmayı planlıyoruz.
– 2018 yılını sektörel anlamda değerlendirebilir misiniz?
– 2019 yılı yurtiçi pazar açısından biraz zorlu geçti ama sektörel anlamda umutluyuz. Bu konuda da inşaat sektörünün ve turizm sektörünün gelişmesinin kaynak açısından önemli bir etken olduğunu düşünüyorum.
Geçtiğimiz yıl ihracat ithalat dengesi %60’a %40 iken bu yılın ilk altı ayında %70’e %30 olduğunu görüyoruz. Burada dengenin %60–65 bandında olması gerektiğini düşünüyorum. Sonuç olarak sektörün geleceği için ümitliyim.
Doğru ürün ve doğru strateji sizi çok daha farklı noktalara taşımaktadır. Firma olarak bunun takipçisi ve uygulayıcısı olmaktayız. 2018-2019 yılının bizlere yaşattığı tecrübeler oldu.
Özellikle firmanın bu ortamlarda fuar ve basın yoluyla desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Önümüzdeki süreçte global pazarlarda ihracatta yaşadığımız bu büyümeyi desteklemeye devam edeceğiz.
HABERİ İNDİREBİLİRSİNİZ…