SYLVANIA TÜRKİYE’DE AYDINLATMA SEKTÖRÜNE HEYECAN GETİRDİ.

0
1472

Bu sayımızda, ülkemizde yeniden yapılandıktan sonra hızlı ve başarılı projelere imza atan Sylvania Ortadoğu, Türkiye ve CIS Bölge Başkanı Ayhan ŞİRİNER firma faaliyetlerini, yeni dönemi ve hedeflerini konuştuk.

Öncelikle okurlarımızın sizi daha yakından tanımaları adına; sektördeki edindiğiniz tecrübe, geldiğiniz nokta, mevcut Sylvania’daki pozisyonunuz, global markadaki konumunuz, üstlendiğiniz görevler vb. açısından kısa bir değerlendirme yapar mısınız?

Kariyer bakımından bu alana 2000 yılında Hollanda’da Philips Aydinlatmada başladım. Ilk gorevimde Philips in Belçika’daki metalhalide fabrikasinda stajyer olarak ‘knowledge management’ ile stratejik avantaj nasil saglanibilineceginin tezini yazdim. Bu tezim başarılı bulunduğu içinn pazarlama bölümünde bilgi menajeri pozisyonunda devam ettim. Bir yıllık sürenin ardından yine pazarlama bölümünde pazarlamacı olarak çalışmaya başladım. İlk görevlerimden bir tanesi de 2005 yılında pazarlama müdürü olarak LED ampulünü Avrupa piyasasına sokmaktı. O zamanlar marka daha çok LED armatüre yönelik çalışıyordu. Lambada o kadar beklentileri yoktu. Beklentiler; LED teknolojilerinde lambayı pas geçip daha çok armatür üzerinden entegre bir çözüm olarak görülüyordu. Fakat o dönemde ben ekibimle beraber  bir iş planı hazırlamıştım ve bu raporu dönemin CEO’suna sunmuştum. CEO raporu beğendi ve bize bir bütçe verdi. Bu bütçeyle kendi ARGE miz ile dizayn ettigimiz urunleri Cin’de ki fabrikalarda yaptirip Avrupa’ya satmaya başladık. 2008-2010 yıllarında pazarlama müdürü olarak Türkiye’ye gönderildim. 2010’da Hollanda’ya geri döndüm. Aydınlatma sektörünün önemli baska bir markasından aldığım teklifi kabul ettim. Osram’in genel merkezinde Münih’te perakende aydınlatma bölümünün Avrupa ve Ortadoğu için direktörlüğünü yaptım. Sonrasinda 3 yıl Hong-Kong’da Asya Pasifik Pazarlama direktoru olarak OSRAM’in armatur urunlerinin lansman çalışmalarını yürüttüm. 2016’da ise Sylvania’da Ortadoğu başkanı olarak göreve başladım. Bu yol kariyerimi şu andaki konuma kadar taşıdı.

2005’te başladığınız çalışmaları da dikkate alarak ve günümüzde Avrupa piyasalarında LED’i değerlendirebilir misiniz?

Gerek Ortadoğu gerek Türkiye gerekse Avrupa piyasalarına baktığımız zaman şu artık kesin: LED lamba artık bir komodite ürünü halini aldı. Hiçbir katkı değeri olmasa da insan ihtiyacının ilk sıralarında yer alan bir ürün oldu. O yüzden her zaman her yerde olacaktır. LED teknolojisi ile birlikte aydınlatma üretimi kolay bir sektör haline geldi. Baktığımızda Türkiye en çok etkilenen ülkelerden birisi haline geldi. Lojistik avantajları ilave ettiğinizde oluşan bu bilgi ve üretim kabiliyeti bizleri daha da yukarı seviyelere taşıyacağını düşünüyorum.

Sylvania’nın şu anki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz ve Türkiye’deki hedefleri nelerdir? Bundan sonraki hedeflerinize ulaşmak için de nasıl bir strateji uygulamayı düşünüyorsunuz?

Sylvania Türkiye’ye daha önceden piyasaya girmiş ancak çeşitli nedenlerle 2013 yılında piyasadan çekilmiş bir firmaydı. Bizim buradaki asıl amacımız; dünya markasını 2017 yılında Azim Tuncinar bey ile kurduğumuz ekibimizle ülkemiz piyasasına yeniden dâhil etmeyi sağlamaktı ve bunu da başardık. Ayrıca göreve başladıktan sonra Sylvania’nın Türkiye’de aydınlatma sektöründe tekrar saygıdeğer bir şirket olarak pozisyon almasını sağlamış oldugumuz icin basta tum musterilerimize ve ozellikle ekibime sizlerin araciligi ile de cok minnetar oldugumu belirtmek isterim.

Stratejimiz ise başta ticari kanalda kendimizi tanıtmaktı. Aydınlatma sektöründe marka bilinirliği açısından kendimizi tanıttıktan sonra ise proje odaklı çalışmalara yöneldik. Şu anda ticari kanalda gösterdiğimiz çalışmaları son kullanıcılar üzerinde yoğunlaştırmayı planlıyoruz. Türkiye’yi üretim üssü haline getirip civar ülkelere katma değeri yüksek ürünlerle ihracat yapmak bundan sonraki en büyük stratejik hedefimiz olarak önümüzde durmaktadır. Bu yolda da kendinden emin ve başarılı bir şekilde yol aldığımızı söyleyebiliriz.

2017’den bugüne kadar uyguladığınız özel projeleriniz var mı?

Elbette var. Bizim Concord markalı ürünlerimiz bu noktada ön plana çıkıyor. Bu ürünün kullanıldığı Çamlıca Camii bizim en önemli referanslarımızdan birisidir. Ayrıca Madame Tussaud Müzesi, İstanbul Havalimanı Duty Free Ofisleri,  Bakü Tarih Müzesi projelerini gerçekleştirdik. Şu anda hem yurt içinde hem de yurt dışında birçok proje ortaklığı içindeyiz. Farklı ürünlerle de olabilecek şekilde proje odaklı çalışmalarımızı yürütmekteyiz.

Global markaların bulunduğu pazarımızda, ticari anlamda Sylvania’yı iki yıl içerisinde özellikle marka bilinirliği açısından çok önemli bir noktaya taşıdınız.  Böylesine önemli global bir firmanın Türkiye pazarına girişindeki gecikmenin nedeni ne olabilir?

Bu durum bizim dışımızda şirketin başka ülkelere açılmama kararıyla ilgili bir durumdu. Ancak burada bizim yaptığımız en önemli şey firma yetkililerini “ikna etmek” oldu. Bu ikna sürecindeki başarımız hem firma için bir başarı hikâyesi hem de bizim için çok önemli bir atılım olarak sonuçlandı. Neticede her iki taraf için de şu anda memnuniyet verici bir noktadayız.

Yurt dışı tecrübelerinizden de faydalanarak Türkiye’deki Aydınlatma sektörünü (üretim, bilgi, teknik vb.) nasıl değerlendiriyorsunuz?

Özellikle LED sektörünü 2009’dan evvelki üreticiler ve 2009’dan sonraki üreticiler olmak üzere iki ölçekte değerlendirebiliriz. Çünkü bu dönüm tarihinde LED teknolojisi ana etkendir. Birçok firmanın yeni kurulduğunu ya da konvansiyonelden LED’e geçiş yaparak kendini güncellediğini bu tarih itibariyle görebiliriz.  Biz konum itibariyle bütün üreticilerimizle iş birliği halindeyiz. Bu işbirlikleri ülkemiz için hem yatırım hem de büyüme açısından önemli görüyoruz. Çünkü kaliteli ürün ve uzun vadeli çalışma, sürdürülebilirlik açısından herkesin menfaatine olacaktır. Hatta ister Çin’den ürün getirsin ister ülkemizde üretim yapsın bütün firmalarımızın ülkemizi bir yatırım üssü haline getirmesi için fırsatları iyi değerlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bütün şartların üreticiler açısından değerlendirildiğinde avantaj teşkil ettiğini söyleyebilirim. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Üretim potansiyelimiz çok yüksek ve büyüyen bir pazarımız var.

Marka felsefenizin “kalite” olduğunu söylediniz. Yerli üreticilerle partnerlik yapıyorsunuz. Bu noktada Sylvaniya olarak partner tercihinizde neleri ön planda tutuyorsunuz?

Üretimi halihazırda olan ve vizyoner şirketler bizim önceliğimizdir. Süreci başlatırken firmaları belirliyoruz, ilk görüşmede fabrikanın durumu, prosedürler, yeterlilik belgeleri, test dokümanları, yasal ve regülatif dokümanların varlığına bakıyoruz. Yurt dışından bir ekibimiz geliyor, fabrika ve prosedür olarak tekrar gözden geçirip sonucu bize sunuyorlar. Artı ve eksileri ortaya koyuyorlar. Bir nevi danışmanlık hizmeti sunuyoruz. Şu ana kadar hiçbir olumsuz eleştiriyle karşılaşmadığımız gibi olumlu dönüşler alıyoruz.

2020 hedefleriniz nelerdir, yeni ürün gruplarınız olacak mı ?

2020’de; ciromuzu büyütmek, yerli üretimle ürün yelpazemizi genişletmek, yine yerli üretimle özellikle Ortadoğu’ya daha fazla ihracat yapmak ve sokak aydınlatması ile ilgili ihale sürecinde hedeflerimize ulaşmak önceliklerimiz olacaktır.

Sylvania→  haberi pdf olarak indirilebiliriniz…………….

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz